Sayfalar

24 Mart 2009 Salı

Dostluk adına



Tanrının bize verdiği en büyük güçlerden biridir düşünce..
Evet ben düşünüyorum..
Hiç dostlarınız sayesinde sağlıklı düşünebildiğinizi sandığınız oldu mu?
Onlar sayesinde yaşadığımızı?
Ne zaman kötü bir olay olsa,ne zaman başınız belaya girse ya da tek çareyi ağlamakta bulsanız yardımınıza koşar. Sizinle birlikte nefes alır ve sizinle birlikte ölür. Sırf seni tekrar tekrar canlandırabilmek için kendisi tekrar tekrar ölmek ister.. buna aldırmaz..
Her zaman gözlerimi kapatıp kendime şöyle derim. “Binlerce arkadaşın var ama gerçek dostlarım bir elin parmaklarını geçmez”
Peki neden böyle?
Düşünüyorum…
Hayır bunun cevabı yok! Biz, binde bir karşımıza çıkan dostluk fırsatlarını ne yapıyoruz? Sabah arayarak siz deliler gibi saçma sapan lafları ederken sizi dinleyen ve bunun üstüne size saçma olmadığını anlatmaya çalışıp birde üstüne yorum yapan dostları nasıl buluyoruz?
Hayatınızı kurtarırken bile Tanıyabiliyor muyuz onu, değerini biliyor, Biricikliğini, benzersizliğini anlayabiliyor muyuz?
Bazen öyle iğrenç anlar olur ki yanında kimsenin kalmadığını hissedersin. Sevgilinden ayrılır, ailenle kavga edersin . Dünyadaki kimsenin seni anlamadığını düşünürsün. Nefes almanın hiçbir anlamı olmaz . Hayatın sınavları karşısında resmen elin kolun bağlıdır. Yavaş yavaş karanlığına gömülürken, kapın çalar . Karşında kahramanın vardır. O dostundur. Belki tüm bu kötü olayları yaşarken bile aklına gelmez ama o neler olup bittiğini bilmese de kendisini sana hatırlatır.
Hayatta pek çok insanla karşılaşırsın.Ama sadece gerçek dostlar senin kalbinde bir iz bırakır.
Başkalarının hatalarından bulmaya çalışıyorsun ve onlardan ders almak gibi zor bir düşüncen var çünkü kendi hatalarından öğrenemeyecek kadar kısa bir ömrün var. Ama dostun varsa senden bir kişi daha vardır. O başkalarının hayatlarından ders alır ve senin öğrendiklerinle birleştirir. Bunun sonucunda ikinizde hayata bağlı kalırsınız..
Bu ömür benim için dostluk ömrüdür..
Dostluk ömrünüz kutlu olsun !

Hiç yorum yok: